4 Mart 2010 Perşembe

DEMİRYOLLARI VE FUTBOL


Futbol, endüstri haline gelmeden önce takımların kurulması çok daha zordu. Takımlar az bütçelerle ve küçük çaplı kuruluyordu. O yüzden işçiler tarafından kurulan futbol kulüplerinin sayısı oldukça fazladır. Bunların başında da demiryolları işçilerinin kurduğu kulüpler geliyor. Örneğin Rusya ve Bulgaristan’da Lokomotif ön adına sahip takımların kurulması bu şekildedir. Dünyadaki en büyük örneğini Manchester United’da gördüğümüz (Kırmızı şeytanlar demiryolu işçileri tarafından 1878 yılında Newton Heath LYR (Lancashire and Yorkshire Railway) adıyla kurulmuştur.) bu akım ülkemizde bir dönem başlamış ve köklü Demirspor kulüpleri kurulmuştur. Şu an profesyonel liglerde mücadele eden 2 (Adana Demirspor ve Ankara Demirspor) ve amatör liglerde mücadele eden 36 olmak üzere 38 tane Demirspor bulunmakta ülkemizde.

Bu Demirspor’lar arasında TCDD’nin olan tek takım Ankara Demirspor… Türkiye 1. Ligi’nin kurulduğu 1959’dan 1971’e kadar aralıksız olarak bu ligde mücadele eden takımın Türk futbol tarihinde çok önemli bir yeri var aslında. 1947’de Türkiye Futbol Birinciliği kazanan Ankara Demirspor, TCDD ile idari ve mali bağlarını sürdüren tek Demirspor konumunda. Buna rağmen belediye destekleriyle ayakta kaldığını söylemek daha gerçekçi olur. Geriye kalanların hemen hepsi aynı renkleri (mavi-lacivert) ve aynı logoyu kullanıyor. Bunların ise TCDD ile olan bağları ne maddi ne de idari; tamamen manevi... Zaten 1970’den sonra kurulan bir Demirspor takımı, TCDD ile irtibatlandırılmıyor ve malum logoyu kullanamıyor. Yani her şeyden önce tarihi bir yapısı var Demirsporların. Yöneticilerinin büyük kısmı demiryolları sendikaları üyeleri olan ve aidat kesintileriyle ayakta kalanlar olduğu gibi tamamen sivilleşen; ama ismini muhafaza edenler de mevcut. Bu takımların içinde en meşhuru Adana’nın Demirspor’u (ADS). 1979’daki özelleşme sonrasında TCDD’den ayrılan ADS, yönetim kurulunda sembolik olarak bazı demiryolcu üyeleri bulunduruyor. Ancak kulüp, diğer pek çok kulüple benzer olarak belediye desteğiyle hayatını sürdürüyor. En son 1994-95 sezonunda 1. Lig’de mücadele etmişlerdi.

Bir döneme damgasını vurmuş; fakat artık amatörde olan Demirspor ise Eskişehir Demirspor... Bugün bile eskrimden karateye uzanan 8 farklı branşta faaliyetlerini sürdüren kulüp, Türk ve Eskişehir sporunun mihenk taşlarından birisi. 1940’ta finalde F.Bahçe’yi mağlup ederek Türkiye Futbol Birincisi olan takım daha sonraki yılların Es-Es fırtınasının öncü kuvveti durumundaydı. Bütün Demirsporlar futbol branşında faaller. Ama Kayseri Demirspor, hentbol takımında yoğunlaşmış ve renkleri de olağanın dışında; kırmızı-beyaz… Malatya Demirspor da güreş takımıyla öne çıkıyor. Demirsporlar, 1940’larda çoğaldı: Kocaeli, Sakarya, İzmir ve benzeri futbol kültürü yüksek illerin Demirsporları amatör liglerde isimlerinden söz ettirirken, Sivas Demirspor da şehrin önemli figürleri arasında. Samsun Demirspor ise 60 yaşına kadar amatör futbol oynayan, İran Ordu Milli Takımı’na attığı 6 gol sonunda Şah Pehlevi’nin hanımı Kraliçe Süreyya’nın alnına kondurduğu buse ile bilinen Çolak Sebahattin (Durmuşoğlu) ve onun yetiştirdiği futbolcularla meşhur. Geriye kalan Demirsporların bir bölümü kendi şehirlerinin amatör futbol kültüründe önemli yerler işgal edip, o şehrin esas takımına futbolcu yetiştiriyor. Bir bölümü de devrî olarak açılıp kapanabiliyor. Ancak Demirspor’ların Türk sporunda özel bir yeri olduğu kesin.

1 altını çizen...:

altını çizmek lazım dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Yorum Gönder

 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About