21 Haziran 2010 Pazartesi

İKİNCİ MAÇLAR SONU GRUP DEĞERLENDİRMELERİ

0 altını çizen...
D GRUBU
Gelelim D grubuna…Son maçlar öncesi karışan bir grup. Sırbistan’ın yıldızlarla dolu kadrosu aslında bizi önce ilk maçta şaşırttı Gana’ya yenilerek. Sonra ilk maçlar sonucu en iyi takım olarak gösterilen Almanları yenerek ikinci bir sürprize imza attılar. Almanya maçında biraz şanslı oldukları da söylenebilir. Kaçan penaltı, direkte dönen top…İki maçta da amatörce yaptırdıkları penaltılar defansın S.O.S verdiğini gösteriyor. Son maçları Avustralya’yla… İki maçta iki önemli oyuncusunu kayeden Vikingler’in işi zor ama yine de son maç onların ölüm kalım maçı olacağı için ölümüne oynayacaklardır. Almanlar ise Gana’yı yenmek zorunda. Essien’in yokluğunda 21 yaş altı Dünya şampiyonu jenerasyonunu kullanan Gana’da topladığı 4 puan ve mücadeleci yapısıyla Almanları zorlayacak gibi görünüyor. Asamoah Gyan da iki golünü de penaltıdan atmış olmasına rağmen güçlü ve etkili bir forvet oyuncusu. Almanya’da turnuvanın yıldız adaylarından Mesut Ozil ikinci maçta ilk maçtaki görüntüsünden uzaktı. Türk kimliği baskıyı kaldıramamasına sebep olmazsa gerçekten çok yetenekli ve Alman milli takımındaki az yaratıcı oyuncudan biri. Klose’nin de 11 golü bulunuyor Dünya Kupaları’nda. Kırmızı karttan dolayı gruptaki son maçı kaçıracak olmasına rağmen Almanya’nın ilerlemesi durumunda 15 gollü Ronaldo’nun rekorunu zorlayabilir. Avustralya’da şanssız bir Dünya Kupası geçiriyor. İlk maçta hakem hatasıyla Cahill’i ikinci maçta da pozisyon şanssızlığıyl Kewell’ı kaybettiler. Defans oyuncusu Craig Moore da son maç öncesi cezalı durumda. Yıldızlar topluluğu Sırbistan önünde işleri zor. Kazanmaları da yetmeyebilir üstelik.

İKİNCİ MAÇLAR SONU GRUP DEĞERLENDİRMELERİ

4 altını çizen...
C GRUBU
İngiltere’nin favori olarak görüldüğü grupta iki maçta 2 puanla 3.durumda olması herkesi şaşırttı. Slovenya’ya da gurbun en şanslı takımı diyebiliriz. Oynadıkları 180 dakikanın 135 dakikasında top oynamadılar. ABD maçının ilk yarısında oyndıkları oyun ve ilk maçtaki Cezayir kalecisinin hatasıyla 4 puan topladılar. Avrupa’dan katılan zayıf ekiplerden. Son maçlar öncesi İngiltere ve ABD’nin kazanmaları durumunda gruptan çıkacakları görünüyor. Eğer İngilizler son maçı kazanamayıp gruptan çıkamazlarsa hem onlar hem Capello için fiyasko olarak nitelendirilebilir. Dirençli Cezayir’in de ABD karşısında Ziani önderliğinde kolay lokma olmayacağını düşünüyorum. Yine de ABD gruptaki en pozitif futbolu oynayan ekip. Uzun bir gelişim süreci sonucu yavaş yavaş futbolda söz sahibi olmaya başladılar. Onyewu’lu, Bradley’li, Dempsey’li, Donovan’lu ve Altidore’lu en iyi jeneresyonlarıyla gruptan çıkacaklarını düşünüyorum, çeyrek final oynamaları da sürpriz olmaz. İngilizler ise gruplardan çok rahat gelmelerine rağmen vasatı aşamadı, turnuvanın yıldızı olması beklenen Rooney’den de henüz hiçbir verim alamadılar. Diğer hücum elemanları da istenilen düzeyde değil. Kanatlardan hücum varyasyonu yapmakta zorlanan ve tam anlamıyla forveti olmayan takımdan Theo Walcott ve Darren Bent’in gönderilmesi sorgulanması gereken bir durum. Gruptan çıksalar bile işlerinin zor olduğunu düşünüyorum. Erken bir Almanya eşleşmesi işlerini erken bitirebilir.

İKİNCİ MAÇLAR SONU GRUP DEĞERLENDİRMELERİ

0 altını çizen...
B GRUBU
Bu gruba baktığımızda Arjantin’in rakibi olabilecek takım zaten başından beri yoktu. Arjantin her ne kadar maçlarda şampiyon olabilecek bir takım görüntüsü vermese de birçok favorinin puan kaybettiği hatta gruptan çıkamama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı şu durumda maçlarını kazanarak önemli bir iş başardı diyebiliriz. Ortasahada defansif tüm yükün Mascherano’ya binmesi Veron’un yaşından dolayı yetersiz kalması ve Di Maria ile Maxi Rodirguez’in daha hücumcu isimler olmasından kaynaklanıyor. Bu noktada herkesin dile getirdiği Cambiasso eksikliğinden bahsetmenin şu aşamada anlamı olmasa da (kazanan her zaman haklıdır ilkesinden) ileriki turlarda sorun yaşamaları durumunda Maradona’nın başını ağrıtacağını da belirtelim. Messi’ye ayrı bir parantez açmak gerekirse inanılmaz istekli bir oyun sergiliyor ve takımın sıkıştığı anlarda sorumluluk alıyor. Dünya şampiyonu olacaksa eğer Arjantin onun katkısı olmadan olmayacaktır kesinlikle. Higuain’in de 3 golle gol krallığında ilk sırada olduğunu belirtip geçelim grubun diğer takımlarına. Nijerya iki maçta 0 puan alarak büyük ölçüde elendi bunda turnuva öncesi sakatlanan John Obi Mikel’in yokluğu büyük etken. Bu jenerasyonunda yıldız isimler olmayınca da bu son kaçınılmaz oldu. Güney Kore yine çok koşan mücadele eden bir takımla gelmiş. Arjantin maçında oldukça etkisiz olsa da Park Ji Sung gibi önemli bir liderleri var. Yunanistan’a bu konuda üstünlük sağlayabilirler. Son maçların zorluklarına baktığımız zamanda grubu ikinci bitirme konusunda avantajlı görüne takım konumundalar. Yunanistan 2004’teki jenerasyonda oyunculara sahip. Yenilenme ve oyun disiplinlerinde herhangi bir değişiklik yok. Gruptan çıkmaları halinde bile son teknik direktörlük günlerini yaşayan Otto Rehhagel’in tatile erken çıkacağı kanısındayım.

İKİNCİ MAÇLAR SONU GRUP DEĞERLENDİRMELERİ

0 altını çizen...


A GRUBU 


A Grubu gerek ev sahibinin bu grupta olması gerekse birbirine denk güçlerin bir arada olması nedeniyle çekişmeli geçeceği düşünülen bir gruptu. Güney Afrika’nın vuvuzelalı taraftar desteğine rağmen vasatın üstüne çıkamadığını gördük iki maç sonunda. Takımın tecrübe eksikliği, 2 ay kala değişen teknik direktörü ve Pienaar dışında üst seviyede mücadele edecek oyuncusunun olmaması bunda büyük etken. Son maçlar öncesi gruptan çıkmaları mucize ama dağılmış Fransa’yı da yenebilecekleri görüşündeyim son bir gayretle. Fransa’dan bahsetmişken konuyu biraz açalım. Aslında Anelka Domenech arasındaki gerginlikle patlak veren olayların belli bir birikim sonucu ortaya çıktığı açık. 2006’da final oynattığı kadronun kaptanı Zidane’ın ‘Domenech teknik direktör değil’ açıklaması bile birçok şeyi anlatmaya yetiyor. Bireysel olarak baktığımız zaman çok iyi oyunculardan kurulu bir kadronun bu kadar verimsiz olması takım içindeki huzursuzluktan başka bir şeyle açıklanamaz zaten. Djibril Cisse’yi kadroya alıp Karim Benzema gibi bir oyuncuyu bu kadar hücum sıkıntısına rağmen kadroya almıyorsanız bunda bir art niyer arandığı zaman da diyecek çok bişeyiniz olmaz sanırım. Onların da şansı tıpkı Güney Afrika gibi mucizelere kalmış durumda. Bu grubun formda iki takımı ve bence çıkmayı büyük ölçüde garantileyen Meksika ve Uruguay. Uruguay Lugano’lu Godin’li tecrübeli defansları ve Forlan-Suarez hücum hattı ile tam bir takım görüntüsü veriyor. Henüz gol yemediler ve bir çeyrek final belki de sürpriz yarı final beklentisi içine soktular biz futbolseverleri. Meksika ise henüz istatistiklerieveri girememiş olsa da (asist ve gol) Giovani dos Santos önderliğinde oldukça etkili bir oyun sergiliyor. Özellikle Fransa karşısında tüm maç oynadıkları üstün oyunla ve neredeyse hiç pozisyon vermemeleriyle bunu gösterdiler. Tabi bu grupta ikinci olanın Arjantin’le eşleşecek olması son maçları önemli hale getirip diğer iki takımı umutlandırsa da bu grupta artık çok şeyin değişmeyeceğini düşünüyorum.

 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About